Bir gün bir yayınevi sahibi benden âdâbı muaşeret kitabı yazmamı istedi, "ihtiyaç var, iyi satar." dedi. Kabul etmedim, "yazamam” dedim. Niçin yazmak istemediğimi ona izah ettiğim gibi, size de arz edeyim: Evvela âdâbı muaşeret bir görgü meselesidir; kitaptan öğrenilmez, yaşamak lâzım. Bu bir. İkinci sebebine gelince: Evet, belki âdâbı muaşeret konusunda sizden daha fazla şey biliyorum; ama her şeyi bilmiyorum. Yazacaklarım olsa olsa bir risale hacmi tutar. Romanlarımda ve diğer kitaplarımda Osmanlı âdâbı muaşeretini sık sık işledim. Pertev Beyin Üç Kızı, Pertev Beyin İki Kızı, Pertev Beyin Torunları, Vaniköyünde Fazıl Paşa Yalısı, Dersaadet, Edeb Yahu bunların başında gelir. |