• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
    • Görsel Destekli Tarih Videoları Sesli Tarih Menüsünde
    • Özgün Tarih Materyalleri
    • Tarihi Fıkralar
    • Tarih Yazılısından İnciler
    • Tübitak Tarih Proje Örnekleri
    • Sınavlar Bölümünde Bilgilerinizi Test Edebilirsiniz
    • Peygamberimizin Hayatı ve Örnek Ahlakı
    • KPSS Sunuları Yenileniyor
    • Bulmacalarla Tarih Öğreniyorum
    • Tarih Sunuları için tıklayınız.
    • En güncel tarih sunuları burada.
CERBE DENİZ ZAFERİ

CERBE ZAFERİ

10 Şubat 1560’da büyük bir armada Sicilya’dan hareket etti. Başta İspanya olmak üzere Almanya, Papalık, Malta, Toskana, Ceneviz gibi devletlerin donanmalarından meydana gelen bu armadada 200 gemi vardı. Forsalar dışında 30.000 asker taşıyordu. 22 yıldan, Preveze’den beri Hıristiyan âleminin çıkardığı en büyük deniz kuvvetiydi. 2 Martta Haçlılar, Tunus’un güneyinde bir Türk deniz üssü olan Cerbe adasına geldiler. Trablusgarb beylerbeyisi Turgut Paşa, durumu İstanbul’a bildirdi.

Cerbe’deki Türk deniz üssünü düşüren Haçlılar, Turgut Paşa’nın elinden Trablusgarb’ı almak için hareket etmek üzereydiler ki, 120 parçadan müteşekkil Türk donanmasının İstanbul’dan ayrıldığı haberi geldi. Donanmay-ı Hümâyûn’un başında Kapdân-ı Deryâ Piyâle Paşa bulunuyordu. Bunun üzerine Haçlılar, Türk donanmamın hareketini izlemek üzere Cerbe’de kalmaya karar verdiler. Ağrıboz’da ağzına kadar cephane ve erzak yüklü 24 nakliye gemisini de beraberine alan Piyâle Paşa, İstanbul’dan ayrıldığının 33. günü 7 Mayısta Malta’ya, 2 gün sonra da Cerbe’ye geldi. Turgut Paşa’nın donanmayla birleşmek üzere Trablus’tan ayrıldığı, fakat henüz erişemediğini öğrendi. Piyâle Paşa, baştardasına amirallerini çağırdı. Harb meclisinde, düşman armadasının yok edilmesine ve bunun için Barbaros Hayreddin Paşa’nın Preveze’de kullandığı taktiğin uygulanmasına karar verildi. Sol kanada İzmir bahriye sancak beyi Uluç-Ali Reis, sol kanada da Hindistan’dan dönen Seydî-Ali Reis komuta edeceklerdi. Bu sırada Piyâle Paşa 45, Turgut Paşa 75, Seydî-Ali Reis 62, Uluç-Ali Reis ise 53 yaşlarında idiler.

Preveze’nin üzerinden 21 yıl, 7 ay, 13 gün geçmişti ki, Güney Akdeniz’in kızgın sularında, dünya tarihinin en büyük deniz vuruşmalarından biri başladı. 14 mayıs 1560 günü Piyâle Paşa ve amiralleri, Haçlı armadasını birkaç saat içinde bozdular. Türk deniz taktiği kusursuz ve tamamen harikulâde idi. Forsalar dışında 30.000 kişi olan düşman askerinin 20.000’i öldü, boğuldu veya esir edildi. Geri kalanların çoğu, yaralı ve perişan bir şekilde her biri Türk toplarıyla delik deşik olmuş gemilerine can attı. Armadaya komuta eden Gian Andrea Doria ile Sicilya kral nâibi Medinaceli Dukası, birer kayığa atlayıp canlarını kurtardılar. Esirler arasında Don Alvaro de Sandi, Sicilya kuvvetleri komutam Don Sanchez de Levia, Napoli kuvvetleri komutanı Don Berenger de Requeses, bunun damadı Don Juan de Cardona, Sicilya Kral Nâibi Medinaceli Duka’sının oğlu Don Gaston gibi İspanya’nın en büyük askerleri ve daha sürüyle tanınmış asilzade bulunuyordu. Papalık filosuna komuta eden Prens Flaminio Orsini öldü. Muharebeyi takip eden günlerde Piyâle Paşa, düşman donanmasının batmaktan kurtulan parçasının peşine takıldı ve ağır zayiat verdirdi. Kaçamayacaklarım anlayan düşman askerleri, Cerbe kalesine sığındılar. Ceneviz, Sicilya Napoli amirallik baştardaları, Türklerin eline geçti. 5.000’den fazla Haçlı, Türklere esir düştü. Bu sırada Turgut Paşa 12 kadırgayla geldi ve denizin, alabildiğine gemi ve insan kalıntılarıyla dolu manzarasını seyretti. Türk zayiatı, Preveze’de olduğu gibi şaşılacak derecede azdı. Ancak birkaç küçük gemi batmıştı. Şehitlerin sayısı 1.000’i bulmuyordu.

Bozgun haberi, Avrupa’yı altüst etti. İspanya kıralı ve seferin düzenleyicisi II. Felipe, çok müteessir oldu. Küçük yeğeninin zaferi için dua eden pek yaşlı Andrea Doria, kederinden hastalanıp öldü. Bundan sonra Piyâle Paşa, 30 Temmuzda Cerbe kalesini İspanyollar’dan aldı. Kaleyi savunan 8.800 İspanyol’un hepsi öldü veya esir edildi. Kalenin altına sığınan İspanyol gemileri Türklerin eline geçti. Piyâle Paşa, 27 Eylül sabahı, muzaffer donanmasıyla İstanbul’a döndü.

Kanunî Sultan Süleyman, yanında vezirler ve elçiler olduğu halde, donanmayı seyretmek için Sarayburnu’na inmişti. Donanma-yı Hümâyûn’un önünde, seren direkleri kırılmış 19 muazzam düşman gemisi gidiyordu. Bu gemilerin güvertelerinde başlan- açık binlerce düşman esiri doldurulmuştu. İçlerinde Avrupa’nın en tanınmış prens, asilzade, general ve amiralleri bulunuyordu. Büyük düşman bayrakları, kadırgaların arkasından denize serilmişti. Donanmay-ı Hümâyûn, bütün toplarım kuru sıkı ateşleyerek “Cihan Hâkanı” Kanunî Sultan Süleyman’ı selâmladı. Manzara, hayaline bile cesaret edilemeyecek bir haşmet arzediyordu. Kanunî,

Bu manzara karşısında yanındaki vezirlere ve elçilere şöyle dedi: “İşte insan bütün bunları görüp de gurura kapılmamalı; her şeyin Cenâb-ı Hakk’ın inayetiyle olduğunu hatırlayıp Allah’a şükürler etmelidir!”

Divan-ı Hümâyûn, muzaffer kapdân-ı deryaya vezir yani büyük-amiral payesinin verilmesini Kanuni’ye arzetti. Ancak Kanunî, Piyâle Paşa’nın genç olduğunu, henüz beylerbeyiliğine yani oramirelliğe iki yıl önce yükseldiğini söyledi; vezâret rütbesinin haysiyetinin düşeceğini düşündü ve hükümet teklifini tasdik etmedi. Kapdân-ı deryayı şahsen mükâfatlandırmak yoluna gitti. Kendisini torunu Gevherhan Sultanla evlendirdi ve “dâmâd” yaptı.

Cerhe, Türklerin tarihleri boyunca Preveze’den sonra kazandıkları en büyük deniz zaferidir. Cerbe’de bulunmak, vaktiyle Preveze’de bulunmak gibi, Türk levendleri arasında büyük bir şeref sayıldı. Şu veya bu levend, “Preveze’de veya Cerbe’de bulunmuştur” diye övüldü. Her ikisinde de bulunan Türk levendleri, arkadaşları arasında, gıpta edilmeye değer kahramanlar derecesine yükseltildi.

 

Kaynak: Yılmaz Öztuna, Türk Tarihinden Yapraklar, MEB, İstanbul, 1989. S. 191-194

Yazının pdfsi için tıklayınız.

  
1451 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi4
Bugün Toplam512
Toplam Ziyaret1118754
Saat